İdeolojilerin hakim olduğu çift kutuplu dünya insanlığın rahatını ve huzurunu temin edemedi, esasen temin etmesinin imkanı da yoktu. Adaleti değil; gücü , fıtratı değil; tekebbürü esas alıyordu ve yağmacılığa dayanıyordu. Tarihin hiçbir döneminde yağmacılar köklü medeniyet kuramamışlardır. Aktörün biri (SSCB) sırtındaki yükü daha fazla taşıyamayacağını anlayınca sahneden çekildiğini ilan etti. Sahne sadece diğer aktöre kalmıştı ve O’da bütün tekebbürü ile hareket etmeye başlamış ve tarihin sonu gibi tezler devreye sokmuştu. Fakat bu durum da çok uzun sürmedi. İnsanlığın ulaştığı imkan ve bilinç düzeyi artık bu tekebbüre imkan vermiyor. Artık köyün ağası köyün en zayıfını dövmekte zorlanıyor ve üstelik başka ağa adayları da oluşmaya başladı. Durum çok net, köyde huzur ve istikrar yok. Köyde yeni öbekleşmeler yeni anlayışlar başladı ve her geçen gün daha da belirginleşiyor. Artık ideolojiler dönemi kapanıyor yeni bir dönem başlıyor. Tek başına silah gücü veya ekonomik güç tek hegemonik güç olmaya yetmiyor. İnsan kaynağı en büyük güç olma özelliğini koruyor. Bilgi transferi çok hızlı gerçekleştiği için insan kaynağını doğru planlayan hızla yol alıyor. Bilgiye dayalı üretim çok etkili bir güç olarak devrede. Değerler bir güç olarak devreye giriyor; insanlığa sunduğunuz değerler sizi güçlü veya zayıf kılabilir(Türkiye son dönemde dünyaya sunduğu değerler üzerinden bir güç olarak devreye giriyor. Tarihi derinliğe hitap etmek bir güç olarak devreye giriyor. Bütün bu saydıklarımızın ışığında dünyanın hızla yeni bir şekillenme içerisinde olduğunu söyleyebiliriz. Bu yeni şekillenme çok bloklu bir şekillenme olacaktır. B u şekillenmede yeni bir takım aktörler devreye girecek ve eski bazı aktörler yeniden ve etkili bir şekilde devreye girecektir ve mevcut aktörlerin ciddi bir kısmı büyük güç kaybına uğrayarak kendi hinterlandına dönecektir. Ayrıca bu çok bloklu şekillenme dünyadaki mevcut düzeni çok derinden sarsarak yeni bir düzen oluşmasına sebep olacaktır. Bu yeni düzen de çok kültürlü çok sesli bir düzen olacaktır. Dolayısıyla mevcut tek sesli küresel populer kültür yerini çok sesli bir armoniye terk edecektir. Savaş ve terör üzerinden güç devşirme dönemi hızla kapanacaktır. Bütün insanlığa hitap eden değerler ve onların etkisinde bir sistem etkin olacaktır. Dünyaya hakim kurumların vechesi bu yeni sistemi taşıyacak şekilde değişecektir. Değerler, haklar, özgürlükler , bir arada yaşama , farklılıkları koruma ana ve etkin kavramlar olarak yeni dünyanın gündemini belirleyecektir. Din, en etkili bir biçimde yeni dünyanın değeri olarak yerini alacaktır. Sosyal zemin daha serbest ve rekabetçi ortamda şekillenecektir. Bu rekabetçi ortamda oluşan dünya görüşleri etrafında yeni medeniyet havzaları oluşacak ve dünyayı etkileme gücü oranında kalıcı olabileceklerdir. Dünya görüşü güçlü olan ve insan kaynağını O dünya görüşünü en etkin bir şekilde hayata taşıyabilecek şekilde planlayabilen , üreten çok büyük bir hızla yol alacaktır. Paylaşımı , koordinasyonu ve konsensusu başarabilenlerin önü çok açıktır.